29 Eki 2007

İSTİKLAL MADALYALI TEK İLÇE MEMLEKETİM İNEBOLU





İNEBOLU TARİHİ
Bilinen en eski tarihi olan M.Ö. 4.yüzyılda Abonoyteikhos adı ile Yunanlılarca deniz kıyısında bir koloni olarak kurulan İnebolu, daha sonraları Abonotikos, Abonuteihos, Abonoupolis, İneapoli, İonopolis, İnepoli adları ile anılmış, Roma, Bizans ve Selçuklu yönetimlerinden sonra Candaroğulları zamanında 1397 yılında Yıldırım Beyazıd tarafından Osmanlı'ya katılmış ve bugünkü adını (İnebolu) almıştırİnebolu tarihin her safhasında yoğun bir ticaret merkezi olmuş ve liman kenti olması yüzünden de Anadolu'nun İstanbul'a ve diğer Karadeniz ülkelerine açılmasında çok önemli bir yer edinmiştir. İnebolu'nun gerek sosyo-ekonomik durumu, gerekse coğrafi yapısı onu Türk istiklâlinin mihenk taşı olmaya aday kılmıştır. Mondros Mütarekesi sonrası ülkemizin düşman devletlerince istila edilmesi ve buna karşı olarak Mustafa Kemal Atatürk'ün 1919'da Samsun'a çıkışı ile İnebolu'daki hareketlilik de başlamış oldu. 1921 yılı bu hareketlilik açısından en önemli yıl idi. Şöyle ki; İnebolu, Anadolu'ya dolayısıyla cepheye uzanan en yakın liman şehriydi. İstanbul'dan ve bazı ülkelerden gelen silah, cephane, altın ve benzin gibi maddeler ile Anadolu'ya geçecek asker-sivil, Türk ve yabancı görevli ve gönüllüler, İnebolu'da toplanıyor, büyük kayıklardan çıkartılan cephane ve diğer malzemeler, yaşlı-genç, çocuk-kadın demeden omuzlarda ve kağnılarda patika yollardan Ankara'ya ulaştırılıyordu. Bu durum ilçede yaşayan Postuscu Rumlar'ın ihanetleriyle Yunanlılar'a bildiriliyor ve İnebolu, Yunan savaş gemilerince 9 Haziran 1921'de saldırıya uğruyordu. İnebolu'nun ve onun destan yazan kayıkçı ve halkının bu vatanperverlikleri cephedeki Mustafa Kemal'in "Gözüm Sakarya'da, Dumlupınar'da, kulağım İnebolu'da" şeklindeki sözleriyle anlam buluyordu.İnebolu'nun bu destansı mücadelesi, Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasından sonra 11 Şubat 1924 tarihinde TBMM'nin çıkarttığı 66 numaralı kanunla beyaz şeritli İstiklâl Madalyası ile taçlandırılmıştır. İnebolu'nun vatansever ve cefakar halkına verilen bu ödül, Atatürk tarafından yeterli görülmemiş olmalıdır ki, Türk İnkılâplarının ön önemlilerinden birisi olan Şapka ve Kıyafet İnkılâbı, yine bizzat Ulu Önder'in 25-27 Ağustos 1925 tarihlerindeki İnebolu ziyaretlerinde söylemiş olduğu "Bu serpuşun ismine şapka denir" nutkuyla İnebolu'da başlatılmıştır. (İnebolu resmi ve tarihçe inebolu sahil.com sitesinden iktibas yapılmıştır.)


İnebolu ilçemiz tarihi çok eskilere dayanmasına rağmen maesef bugün gediği nokta itibarıyla ekenomik bir alt yapısı olmayan, insanların geçimlernini dağlık bir sahil şeridi olmasından dolayı kısır ekim alanlarında reçberlik yapmaya çalışmak ve sahilde bulunanlarında artık malesef pekte olmayan balıkçılık yapmakla sağlamaktadırlar. Geçim şartlarının zorluklarını aşmak isteyen bu fedakar insanlar çareyi önceleri gemilerde çalışmayı seçmişsede son 30-40 yıldır büyük şehirleregöç etmiş oralarda mobilyacılık ,dökümcülük başta olmak üzere çeşitli sektörlerde işçi olarak çalışmaktadırlar. Son zamanlarda bazı iş ve sanayici insanlarımızında yetişmesi bizler için ayrı bir gurur kaynağı olmaktadır.
İnebolu insanı anadolumuzun diyer yörelerinde olduğu gibi samimi, saf ve devletine son derece bağlı ufak bir devlet hizmetinin gelmesinden bile mutlu olan fedakar insanlardır. Ecdadımız çanakkalede ve kurtuluş savaşında bir destan yazmışlarsa bunun mürekkebi ineboludandır. O yiğit insanlar kar kış demeden, yağmur deniz demeden cepheye cephane sevk etmiş, gençleride cephelerde kahramanca savaşmıştır.Öyleki küreye bağlı bir köyümüzün adı Ersizlerdere'dir bu köyden askere giden hiç bir er geri dönmemiştir. Eğer zamınınız ve imkanınız olursa ilçemizi ziyaret etmenizi tavsiye ederim.

İnebolunun batı tarafından görünüşü

Aynı açıdan karadenizin coşkulu hali





İnebolu kağıyının aslına sadık kalınarak yapılmış versiyonu

Sahilden alınan cephanelerin kağnılara yüklenişinin temsili resmi






Hamamcı kadı Salih Reis


İşte o merdivenler


Kağnılara yüklenen cephane cepheye naklediliyor





Cepheye silah naklederken nemlenmesin diye bebeğinin üzerindeki örtüyü cephaneye saracak kadar fedakar ve bu uğurda soğuktan donarak ölecek kadar yürekleri vatan sevgisi ile doluydu



İnebolu ilçemize kurtuluş savaşında gösterdiği hizmetlerden dolayı T.B.M.M. tarafından verilen madalya


Onlar için madalya bir taferruaddı eses ödül,türküyle,kürdüyle, çerkezi ,abazası,pomağı,arabıyla lazıyla bu ülke sonsuza kadar sevgi ve kardeşlik içinde yaşamasıydı. Bunun için çalıştılar, bizlerde onlara layık olarak bu ülkeyi böldürmeyecek tüm düşmanlara el birliği ile karşı koymaktaki karalığımızı bir kez daha Cumhuriyet bayramı vesilesi ile yineliyoruz.

Hiç yorum yok: