29 Mar 2009

İKİ İŞİ BİR ARADA HALLETTİM

Nisan ayı başlarında yurt dışına çıkacağım için bizim Fatihli arıcı gürol arkadaşım, ruşetlik tahta alalım sen gelene kadar ben ruşetleri hazırlar gelincede trakyada nasip olursa kapan kurarız ısrarı karşısında bende belki başka zaman bulamam, ve memleketten gelirken gebze sapağını farkedemeyerek geçince uğrayamadığım bakana uğrarım düşüncesiyle sultanbeyliye gitmeye karar verdim.

Giderken Asım arkadaşımada telefon ettim fakat kendisi arılıkta olduğu ve bir iki saattlik daha işi olduğunu söyleyince zeten öylen sonrası olması dolayısı ile geç kalmamak için kendisini alamadım.

Biraz uğraştan sonra bizin çıkma tahta satan yeri buldum ve kendim ihtiyacı olan ruşetlik tahtaları aldıktan sonra bakan Ali Türk'e telefon açarak çıkmacıda olduğmu sonrada kendisine gelceğimi ve buradan acil tahta ihtiyacı olup olmadığını sordum. oda kapak için kontraya ihtiyacı olduğunu söyleyince onada bulabildiğimiz uygun kontralardan biraz getirdim.





Daha önce gece 2-3 sıralarında geldiğim hacı seyithan abinin evini gündüz bulmam biraz zordu bakanın köprüyü geçince beni bekle dediği yerede bekledim ve biraz sonrda kendisi motoruyla gelerek o önde ben arkasında onu takip ederek arılığına gittik,

Özellikle merak ettiğim karniyol ve melezleri F1 leri inceleme imkanı buldum. ve bakanlada bakımını yapmadığı kolonileri beraber bakımını yapıp şerbetlerini verdik. İş bitince tabi bir resim çektirdik arılığında. Bakanın fotoğraf makinasının şarjı bitince iş benim makinaya düştü.
Maşallah arıları çok iyi durumda ve uysal. Zayıf dediği arısı bile benim ineboludaki en güçlü kolonime denk Allah nazardan saklasın.


Çalışma arkadaşı hacı seyyithan abi, oğluna düğün yapacağı için Bursa inegöle mobilya bakmaya gitmiş malesef kendisi ile görüşme imkanım olmadı,
ve bakanın kendisi yalnız arı bakımı yaptığı için ben gelmeden önce bayağı yorulmuş,
ben resim çekerken ayakta duracak hali olmamalıki kovanın üzerine yumularak poz vermek ihtiyacı hissetti.::))

akşama yakın arılaktan ayrıldık ve bakana aldığım kontraları bırakmak üzere Cemil ustasının atölyesine gittik akşam. Çay içmeden bırakmadılar. Bu vesile ile Cemil ustayla da tanıştık güncel olaylar, seçim ve arılar üzerine güzel bir sohbetten sonra akşam oldu ve bakanın bende olan emanetini de vererek eve döndüm.





27 Mar 2009

ŞEN GİTTİM, YASLI GELDİM

Gitmiş olduğum 10 günlük İnebolu seyehatimden malesef dönüşümde Memleketimizin yetiştirdiği güzide evlatlarından siyasetçi Sayın Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopterinin düştüğünü ve ne yazıkki bu günde helikopterde bulunanların cesetlerine ulaşıldığı haberi ile yıkıldık.

Merhum Muhsin yazıcıoğlu ve beraberindeki hayatını kaybeden yolculara Allah'tan rahmet kederli ailelerine sabrı cemil niyaz ederim.











15.03.2009 Günü çıktığım İnebolu yolculuğumu bu gün dönerek tamamladım.
yolculuğumgiderken genelde yağmur ve yüksek kesimlerde kar yağış eşliğinde devam etti,










Karabük iline gelmeden önce eskipazar ilçesi yakınlarında malesef önümüzdeki aracın yoldan çıkarak takla attığına şahlit olduk. Allaha şükürler olsunki araçta bulunan 5 yetişkin ve iki küçük çoçuk'ta can kaybı yoktu. Bir kaç takla atan arac karşı şeride geçerek ters vaziyette durdu .İçerisinden insanları çıkardıktan sonra aracı düzelterek yol kenarına alarak yaralıları hastaneye götürdük.


Karabük İli demirçelik fabrikası her zamanki gibi yüksek maden eritme fırınları buhar ve kükürt dumanı salmakta idi.








ve Karabük ilini geçince bir dinlenme tesisiende mola verdik.












Tesisin hemen arka tarafındaki tarihi köprü dikkatimli çekti.









Bu köprüde bizim Kastamonuyu 40 km. geçtikten sonra küre ilçemizi geçip ersizlerdere köyünün girişindedir. Ortadaki kare şeklindeki yerde bir zamanlar köprünün tarihini anlatan kitabesi vardı fakat tarihi eser kaçakçıları onuda söktmüşler. kitabenin çalınışını 11-12 yaşlarında yine bir memleket seyehatimde otobüsün şöförü kitabenin bir gün önceki gelişinde yerinde durduğunu bu gün ise yerinde olmadığını bir başka yolcuya anlatırken şahid olmuştum.
40 sene sonra yine köprü yine ayakta ama kitabesinin yeri boş., Oradan her geçişimde bu olayı hatırlarım. Eskiden yeni köprü yapılmadan önce ulaşım ancak bir otobüsün zor sınabildiği bu köprüden yapılırdı.












İneboluya ulaşıp köyümüze akşam vakti gelince bir gün sonra arabadan getirdiğim planya tezgahını indirdim.











ve köye geldiğim zaman hemen bahçeye girip arıların durumuna bakıp bir resim çekmek oldu

fakat üç gün aralıksız yağan yağmur arıları kontrol etmeme imkan vermedi,











yağışlar yüksek yerlerde kar alçaklarda ise yağmur şeklinde devam etti,


ve nihayet 20 martta yuğmur durdu ve öğlenhava biraz olsun ısınınca babamın bu kovanda hareket yok dediği kovanı açtım bir avuç kadar arı kalmıştı nmiyetim başka b ir kovanla birleştirmekti fakat anayı görünce en güçlü kovanımdan kapalı gözlü yavrulu bir çıtayı arıları ile beraber koku ile takviye ettim. Aşağıdaki resimlerde az bir arı, kapalı gözlü yavru ve ana görülüyor.










yine pek hareket gözlemlemediğim 7 nolu ruşete baktım malesef hiç arı kalmamış ve sönmüştü.


Bu daha önce kaybettiğim Carniyolla beraber bu sene ikinci kayıbım oldu bakalım hava iyi ollunca diğerlerinide kontrol ettiğimde durum ne olacak .


evet ikili kovanın sol tarafındaki 7 nolu ruşetin durumu.

14 Mar 2009

ON GÜNLÜĞÜNE MEMLEKETE GİDİYORUM

Her ne kadar yokluğum hissedilmeyeceksede, olaki merak eden olursa;



Yarın sabah nasip olursa inşaallah on günlüğüne memleketime gitmek üzere yola çıkıyorum. Memleketime getirmek için aldığım planya makinesini teslim almak üzere dün önce Fatihli arıcı Gürol arkadaşıma uğrayarak beraberce onunda tanıdığı makineyi alacağımız arkadaşa gittik,






gürol ayın zamanda hacı olan babası Necati amcayla tatlı bir çalışma içindeydi. Allah muhabbetlerini artırsın,




ve makinayı arabaya yükledik o hengamede magazinciliği unuttuk :)). Ancak ümraniyedeki eve gelip bu günde bodrumda duran getireceğim malzemeleri yükleyince aklıma geldi ve resimledik.


arabada bir palanya 10 takım kovan malzemesi biraz da ıvır zıvırlar ve beraber gideceğim dünürşümünde su deposu vs.malzemeleri var






Planya makinasının sağını ve solunu kaymaması için kovan tahtaları ile güzelce sıkıştırdım. Makinanın ancak küçük bir kısmı görünüyor.







gitmeden önce benim bahçedeki ruşet artık kovan duvarlarına dalak örmeye başladığı için normal kovana alayım dedim ve karşiya giderken demonte vaziyetteki kovanı monte ettim.ve boyadım. Üç gün karşıda kalmama rağmen hava rutubetli olduğu için boya tam kurumamıştı.bir gece daha dışırıda bırdaktım fakat bu gün sabah olunca hava bir açıp bir kapıyordu öğlen güneş açarsa hemen aktarırım dredim fakat öğlen güneş açmak yerine bir de yağmur (Rahmet) yağdı.


( bu önceki resimlerden)



İkindiiye doğru nihayet güneş yüzünü gösterdi bende hemen bu fırsatta ruşeti aktarayım dedim.

maske bile giymedin alelacele duman verip çıtaları aktardım.Fakat bir adet tam göz kapağımdan va yanaktan şişlendim.Şu anda gözüm biraz şiş.:))




bu resmi sonradan ekledim. Sayın doktorum Muhteşem hocam yorum atmış resmini yayınlasaydın merak eden olur diye bende aynada kendimi çekip yayınladım. Sabah araba kullanacağım hocam tavsiyeleriniz nedir.::))) şaka bir yana böyle nazik yerler haricinde başka yerlerden 15-20 kez iynelemsem hiç şişmiyor bile ilk zamanlar biraz etki yapıyordu ama herhalde bağışıklık kazandık.





ben arı sıkıştı diye aktarıyordum fakat boş ruşete baktımki felaket rutubet vardı. Ruşeti termos gibi stroforla sarıp hava sirkilyasyonu sağlamazsak işte böyle olur. Valla ben


böyle bir ortamda durmak istemem, arı ben köydeyken ruşeti terk etseydi halklıydı yani.





Rutubetin daha yıkından görüntüsü.






ve nihayet Ruşeti normal kovana aktardım arıların birazı girmek için nazlandılar ama önceki ortamdan sonra bu kuru ve nemsiz kovana kim girmek istemez ki.















ruşette duran kutunun katlanır çıtasının kulakları yeni kovana kısa geldiği için aldım. eve gelince incelediğimde,



çıtanın küçük bir kısmında günlük yumurta olduğunu gördüm. Demekki ana sağlam tabi biz

aktarma esnasında bir sakarlık yapmadıysak (Bakan bey duymasın)







yumurtaların büyütülmüş hali, bazı gözlerde iki tane yumurta var ama kovan yalancıya kaçma

ihtimali yok çünmkü diğer çıtalardaki kapalı gözler normaldi tahminim ana yumurtlayacak yer bulamadığı için böyle yapmış.




işlem tamamlandıktan sonra hava yine bulutlandı ama hamdolsun ben işimi bitirmiştim.






artık gönül rahatlığı ile İneboluya yola çıkabilirim. Bakalım bizim oradaki yavrular nasıl ,

Tüm arkadaşları Allah'a Emanet ederim. Allah'a Ismarladık.


( ah birde fotoğraf makinasının tarihini ayarlamayı unutmasaydım.::((((


5 Mar 2009

İZMİT-AKMEŞE-GEBZE-BAKAN

Bir alacağıma karşılık 12 sene önce almak zorunda kaldığım İzmit ilçesi Akmeşe beldesinde bulunan tarlayla o gün bu gün hiç ilgilenemedik.Tarlanın tam yerini ve sınırlarını bilmediğim için kadastro müdürlüğünden işlemleri yaptırarak aplikasyon işlemi için iki üç kez ertelenen işlemi bu gün gerçekleştirmek için mühendis beyle tesbite gittik fakat yer çamurlu diye tarlaya ölçü işlemini ısrarlarıma rağmen yapmadı. Zaten İzmit tapu Kadostro müdürlüğü bir alem.?????
(gerekirse sonra bu konuya değiniceğim.)







Bende mıntıkasını bildiğim tarlayı mühendisten krokisini alarak kendisini kadostro müd.lüğüne bıraktıktan sonra tarlaya kendim gittim ve yeri plandaki çizelgeye göre bularak işaret kazıklarını çaktım. Niyetim tarlayı satmak veya ağaç fidanı dikmek bu konuda sağolsun Salattin Güney ve İlhami Uyar beyler yardımcı olacaklarını söylediler.






yer zaten uzun zamandır ekilmediği için yabani otlar bitmiş belli oluyor ama tabi tam sınırı bilmek lazım.









daha kolay bulunması için yaklaşık olarak işaret kazıklarını çaktım.

yol boyunca gerek boş arazilerde ve gerekse fındık ağaçların diplerinde ballı baba çiçekleri bolca var. Daha önce gördüğüm bu çiçekler arıcılığa başlayınca adının ballı baba olduğunu öğrendim ve
ilk olarakta dün asımın arılığında yakinen inceleme fırsatını buldum.

bir tarlaya sanki ballı baba ekmişlerve aralarınada çubuk dikmlişler ne maksatla yaptıklarını bilmiyorum,













işim bitince gebzeye yaklaşınca arıcı dostlar ve bakan akla gelmezmi. Önce ilhami beye uğrayacaktım fakat
akşam yaklaşmış ve vakitte geç olmuştu ancak bir kişiyi ziyaret edebilirdim oda yerini en kolay bulabileceğim bakanımız Ali Türk. Telefon ederek müsait olap olmadığını sordum sağolsun iş yerindeymiş müsaid olduğunu söyledi.
Gebze belediyesinin yeni yeri çok güzel ve yeni yeri hayırlı olsun diyorum. Bakanımızla belediyenin kapısında buluştuk ve benim yapmam gereken bir işim olduğu için Ali kardeşimizi bürosuna gönderdim ve geldiğimde bakanımız çalışıyordu.





Tabiki sohbetin odak noktasında arı ve arıcılık var zaten paydost zamınına az kala gelmiştim biraz daha oturduktan sonra belediyeden çıktık,



Bakanımız eve davet etti rahatsızlık vermek istemedim ama ısrar edince davete icabet etmek gerekir diyerek kabul ettik,



Balkondaki meşhur kütüğü merak ediyordum ve merakımıda gidermiş oldum. Asım kardeşim bak senin kütük gibi mi.? maşallah diyelim, İnşallah seninkide böyle olur be. Sen inverti biraz az mı veriyorsun ne, bak bakının ki coşmuş maşallah.

fakat şerbetlik boş gibi geldi bakana söylediğimde, daha dün doldurduğunu söyledi ve kendiside baktı maşallahı var hepsini çekmişler,







ve hemen takviye yaptılar ya şu invert ne zararlı şeymiş.???











ilk resimde arılar dışarıda olduğundan petekler görülmezken galiba flaştan ürken arılar petek aralarına girince bembeyaz petekler ortaya çıktı. Resimde petekler çok arkada gibi görünüyor ama gerçekte, ancak resimde görülen bardak şerbetlik sığacak kadar yer kalmış,


Ali kardeşim sağolsun ikram yapmayı istedi fakat sabahtah beri koşturdum ve toz toprak içinde olduğumu ve evede geç kalmak istemediği söyledim ve izin istedim fakat çıkarkan elime küçük bir poşet tutuşturdu. Evinde imal etmiş olduğu sucuklarla ilgili zaman zaman kendisine takıldığımızdan sucuğu evde ikram edemeyince poşete koymuş. Poşetteki ikinci ürünü ise söylemeye yetkim yok.:)))
eve gelditkten bir müddet sonra gözüm ekmek tahtasının üzerine ilişti bizim sucuğun büyük bölümü gitmiş ne yapsın çocukların sucuk gördüğümü var :))) ve bende tatdım evet çok güzel eline sağlık ali kardeşim. Bir ara bu sucuk yapılması tarifinide allalım.


ve her şey için çok teşekkür ederim. Zahmet verdiğimiz için kusura bakmayın.