30 May 2009

MEME,,,OĞUL.,,,,ANA,,, HEPSİ BİR ARADA

Ayın 26 sında daha önce kurduğumuz ruşet kapanlara bakmağa gitmeden önce ana memelerini

kutulara vermem gerekiyordu zira ayın 28.inde çıkacaklardı. Önun için içinde memeler olan ruşeti asımın arılığına getirdim. Ve içinde az miktarda arı olan kutulara şerbet püskürterek arı silkeledim ve memeleri iki adedi kutulara ve bakandan aldığım ve ikiye böldüğüm ruşete iki olmak üzere dört ana memesini verdim bir tane memeyide asım kendi kovanına verdi böylece 5 adet memeyi dağıttık fakat benim kutular ve ruşette yağma belirtileri başlayınca bende kutuların içine biraz kokulu pamuk attım ve ağızını kapatarak başka yere aldım ve fatihte gürol beklediği için hemen yola koyulduk zira silivriye hava kararmadan gitmemiz lazımdı.







benim bahçe güzeli en solda bakanın kovanı hariç bütün kutu ve ruşetleri ondan arılandırdım.









bakandan transfer ettiğimiz tutan 5 adet ana memelerinin son durumu böyle bir tanesinin kenarından petek örerek diğerine birleştirmişler ondan biraz şüpheliydim.






ve bakanın ruşetini ikiye bölerek iki memeyi ona ve ikisinide kutulara verdim,

petek örülen memeyi yanlarını maket bıçağı ile temizledim ki içinde ana varsa kolay çıksın.
gerçi ali kardeşim abi ana varsa çıkacak yeri vardır dedi ama ben işi garantiye alayım dedim.



ve hemen fatihte gürolu alarak silivriye saat 19:00 civarı ulaşıp kapanları toplamaya başladık.en son kurduklarımızı ilk önce topladık. Fakat kapanllarda bir hareket yok bizde yerlerinden almaya başladık. Bende bu hayal kırıklığını görüntülemek üzere asımla gürolun resmini çekmek için ruşeti yere bıraktım asım dur dedi ruşetten arı çıktı derken bir iki tane daha gürol kapağı araladı içeride epey arı var dedi herhalde buna girdi hemen asım takkesiyle uçuş deliğini kapattı ve benimle dalga geçmeye başladılar. Niye fark edemedin ne biçim arıcısın Vs. Halbuki ruşeti ilk kotrol eden asımdı :)))






ve ruşetleri toladık fatihe geldik asımı otobüsle yolcu ettikten sonra içinde ancak bir avuç arı olan ruşeti balkona koydum.Mutlak takviye gerekli yoksa işi zor bu oğulun.







sabah kotrol ettiğimde anayı gördüm sanki yumuta atmış gibiydi ama petekler kapan için olduğu için kirliydi belli olmuyordu.bir gün sonra yine kontrol ettiğimde yumurtaları gördüm ve hemen şerbet verdim.



asım ayın 28'inde telefon etti ikili ruşetin bir tarafında ana çıkmış dolaşıyor diğer taraftada ana çıkmış ama görünmüyor belkide kesmişlerdir dedi çünkü arılar iki bölme arasında geçiş yapıyormuş,

kutuların birinde ana çıkmış diğer memede duruyor dedi zaten bende ondan şüphelendiğimi söyledim. Bir gün sora arılıga gidince yine aradı çıkmayan anaya bakmış gözün aydın ana çıkmış dolşıyor dedi İnşallah çifleşince gzümüz ayacak be..:))







ve oğuldan ümidini kesen gürol telefon etti ,bana anasız kovanlara üç adet ana lazım yardım et. Bende doğru bakana müracaat.... sağolsun yarın sultanbeyliye kek yapmaya geleceğim gelirken getiririm oradan alısınız dedi gürol illa sende gel ben orayı bulamam deyince bende benim anası olmayan bölme için birtanede ben ve yine bir tane Fatihteki arıcı Nuh arkadaşımıza olmak üzere

5 adet anayı almak üzere sultanbeyliye saat 10:00 gibi gittik.Bakan Ali Türk ve hacı abi yeni gelmişler kek işine başlıyolardı.






Kekçi mustafa abimizin yerinde bal eritme kazanı ve yine sır alma tezgahı dikkatimizi çekti bizede llalzım olduğu için resimlledik. Gerçi fotoğraf makinemi unuttuğum için cep telefonu ile çektim pek iyi çıkmadı ama,

Bal mumu eritme tezgahı,



ahşap sır alma tezgahı,





ayrılırken toplu bir resim çektirdik,



bakansız olurmu onunlada bir resim çektirdik.






ayrıdıktan sonra gürolu edirnekapıda bıraktım ,
saat 18' doğru gürol aradı ya sana bir şey söyliyeceğim ama gülme hayırdır ne oldu dedim. Ya esenköye gideceğim bu akşam ruşetlerden petekleri alıyorum bir baktım bir tanesinde arı var
megerse 13 numaralı ruşettede oğul varmış ve 4 günden beri burada duryor haberimiz yok
bende dedim siz benimle dalga geçiyordunuz işte bak başına daha fenası geldi...:)))))
dedim iyi oldu be bende adaletsiz dağılım oldu diye üzülüyordum.... bir adet daha aoğul olunca şimdi ikimizinde silivri değirmenköylü bir oğulumuz oldu........


22 May 2009

OĞUL AŞKINA

Trakya taraflarında oğul çok olduğunu duymuş ve Fatihli arıcı gürol arkadaşımızında ısrarıyla çıkma tahta olarak 14 adet ruşet yapıp,... bir tanesini ben kullandığımdan 13 adet ruşetle dün çorlu taraflarına kapan kullanmaya gittik.




görev dağılımında,
Ruşetlerinin iç hazırlığın yapmak benim işim,
fatihli gürolda ağaçlara yerleştirip sabitlemek düştü..












ve gürol birinci ruşeti yerine sabitledi,









derken iki ...,






üç.....,






4...5..., ..., ....13 derken hepsi yerlerine sabitlendi.



Bir ara telefon çaldı arayan yalova esenköyden gürolun arılık ortağı,
gürol arkadaşımızın yalova esenköy'deki arılığına ayı girmiş ve en iyi kovanlarınadan bir tanesini dağıtmış biraz moreli bozuldu ama..,



iş bitti gürolün yüzü şimdiden gülüyor işallah birde oğul yakalanırsa o zamanki mutluluğu herhalde fotğrafa sığmaz.::)))



birde başkalarının kurmuş olduğu kapanlara oğul girdiğini görünce oğul alma işinden umutlandı ve iyice neşesi yerine geldi




kurduğumuz kapanların yerlerini şaşırmamak için belli yerlerden işaret alarak resimledik.





dere tepe dolaştkık,






dönüş zamanı gürolla günün anısına bir resim çektirdik.




bakalım 4-5 gün sonra gelip ruşetleri bulabilecekmiyiz, Bulsak bile oğul alabilelcekmiyiz..,
Hayırlısı Allah'tan









19 May 2009

ANALAR İÇİN KUTULARI HAZIRLADIM

gebzede en son yapılan transferlerde tutan beş adet meme için kutuları hazırlamam gerekmekte idi. bunun için anasını yalnışlıkla aldığım merkez kovan ve yine içinde kutuya göre çerçevesi olan çatayı alarak verdiğim kutu haricinde üç adet daha kutuya ihtiyacım vardı.

bende bu gün, merkez kovanımdaki katlanır çıtayı alıp kutuya vermek ve ikili kutuya ana silkelemek için asımın arılığına gittim.





askeri amaçla kullanılan bu kutuyu çıkmacıdan almıştım bölerek iki kutu yaptım bu güne lazım oldu.








ortada görülen kutu zaten daha önce arılandırmıştım merkez kovandan aldığım katlanır çıtayıda
en sağda görülen bir nolu kutuya verdim kapalı ve larvalı yavru olduğu için kutuyu terk etmiyeceklerini
düşünüyorum.


merkez kovanın üzerinde görülen ikili kutunun içinde kestiğim peteklerden yaptığım çerçeveler var. Arı silkelediğim için onu evin bahçesine getireceğim.
bu kutular burada memeleri bekliyecekler. İçlerinde kapalı ve açık olduğu için sorun olmayacağını düşünüyorum.






akşam evin bahçesine getirip bıraktım ve üzerlerinede kilitli poşetle şerbetlerini verdim.



şu ande bahçede iki ruşet bir kutu var. Sağda görülen içine bu gün arı silkelediğim ikili kutu.
Ortadaki ise içinde beş adet meme olan besleyici kutu ve en soldakide içine yalnışlıkla merkez kovanın anasını aldığım ruşet...:))





Benim işim bitti asım arkadaşımla birlikte kovanları kontrol ettik biraz meme kestik ve tabiki arı sütüde içtim. Bu sene ilk defa arı sütüyle tanıştım ve tattım.İşallah allerji yapmaz :))





ve asım kara kovanı bayağı yol katetmiş son gördüğümden bu yana epey gelişmiş. Asım bu sene ondan bal yiyeceğiz diyor işallah bizede düşer be.






ve asım kutulara petek hazırlığına girdi bende dedim yapacak iş yoksa bana müsade zira arabada kutunun içinde arı var ve yola koyuldum tam alemdağdan çıktım asım aradı zafer telefon geldi gel beni al eve gitmem lazım. Tekrar geri dönüp asımı aldım meğer bir oğul çıkmış bize tarif edilen bahçeye gittik dallara bakıyoruz oğul yok bulamadık sonra gören kişi geldi ve oğulun yerini gösterdi oğul dala değilde yere konmuş.:)))







ve asım tüh dedi makinayı unuttumdedi, önemli değil kardeşim ben sana akşam resimleri gönderirim. Arıların çoğunu ruşete aldık ben izin istedim laz arıcı daha hala arıları içeriye almak için uğraşıyordu son durum ne bilmiyoruml.












18 May 2009

SON İNEBOLU SEYEHATİM VE ARILARIMIN DURUMU

ayın beşinde gidip 11 mayısta döndüğüm memlekitimden haberi zamanım olmaması odolayısı ile bu gün anca yapabildim


İnebolu seyehatimi orada yapılması gereken bir işimde fırsat bilerek aynı zamada arılarmında durumunu görmek ve kat atmak için memleketeme iki günlüğünü gitmiştim. pazartesi akşamı otobüse binerek ineboluya geldim ve belki vakit bulamam diye hemen perşembe akşamı dönüş biletimi aldım ve köyüme gittim.

havalar biraz serindi ve bu sene buralarda genelde havalar böyle seyretmiş.

Köye gelince vakit kaybetmemem gerekiyordu ve hemen derin dondurucuda bulanan çıtalarından çıkartılmış kabarmış petekleri ve temel petekleri hazırladım, ve arıları kontrol etmeye başladım. çünkü yağmur yağma ihtimali vardı kovanları bitirdim akşama doğru telefon çaldı benim oğlum " baba bizi iş olmadığından zorunlu izine çıkardılar" hayırlısı olsun oğlum ne yapalım, o zaman dedim hep beraber arabaya atlayın sizde gelin beraber döneriz hemde yeni aldığım tekneyi limana getirip oradan ramörkle köye getiririz.






Benim petekler çatı arasında durdukları için sıcak oluyor her ne kadar kükürt dumanı ve formik asitli şişesede bıraksan petek küfünü önleyemedim. Bende kabarmış peteklerimi çıtalarından kesip içinde telleri olduğu halde derin dondurucuya koydum çünkü çıtaları ile içeriyie sığmıyordu.


Peteklerin içinden eski telleri çıkarmak için trofonon bir uçunu pense ile berarebr telin bir ucuna sabitliyorum diğer ucunuda trafonan öteki ucuna biraz değdirince mum içinde ısınan teli kolayca çıkarıyorum. Ve yine teli çekilmiş çıtanın üzerine koyup telliri ısıtınca teller peteğin ortasındaki temel peteğe gelinceye kadar gömüyorum.Her ne kadar bir tarafında tel izleri kalsada onu arıların tamiredeceğini düşünüyorum böylece 25 adet kabarmış peteği hazırladım.

Trofo olarak kullandığım alet bu. Esas amacı (Pozitif flm) dia olarak çekilen resimleri göstermek amacı ile uzun sene önce aldığım bir alet ama dijital makineler çıkınca ona pek ihtiyaç kalmadı. Trafosunun çıkışlarından iki uc aldım ve işimi görüyor eğer ihtiyaç olursa yine dia flim göstermek amacı ile kullanılabilir.






Kontrollere başladığımda hayal kırıklığına uğradım çünkü ben en azından 10 çıta gibi bir mevcut beklerken, bir ay kadar önce seyrek olarak beş çıtada bıraktığım arılar yine biraz daha sıkışmış vaziyette olarak yine beş çıtadaydı. Bunun sebebi benim arılarımla pek ilgilenememin yanı sıra havaların da soğuk gitmesi büyük etken olduğunu sanıyorum. Memlekete eğer bir aksilik olmazsa en az haziran sonuna doğru ancak gelebileceğimden katları atmam gerekiyordu bende arıları birleştirmeye karar verdim.


bu ilk baştaki kovanım geçen sene yine istanbuldan getirdiğim kovanla birleştirdiğim koloni o 8 çıta onu iki çıta üstte çekerek kat attım.
Onun yanındaki ruşet ise ilk bahar kontrolünde anası sağ olarak bir avuç arısı kalan kovanımdı bende kapalı yavrulu bir çıtayı arısıyla takviye ederek kurtardımıştım.onun mevcudu bayağı artmıştı. anasını iki çıtaya alarak yandaki 4 nolu kovanla birleştirdim.










beş nolu koloninin üç çıtasını 6 noya,






7 nolu kovanın üç çıtasını 3 nolu kovanla birleştirdim, birleştirme işini alt kata melisa kokusu sürülmüş pamuk üstüne gazete kağıdı ve yine melisa sürülmüş pamuk koyup gazete kağıdının çıta arılarkından çizik attım bir gece kaldıktan sonra sabah baktığımda gazete kağıdında delikler açmışlar ve sorunhsuz şekilde birleştiler.

ayrıca üst katlara kovan önünden birer delik açtım,






fakat bu delik açtığım kattaki kovanın arıları sanki isal olmuşlardı, dieğer kovanlarıda görmediğim bu görüntüyü bende neden olduğunu çözemedim, Belki şerbet püskürtmekte kullandığım sprey şişese iyi temizlenmemişti ama sadece bunda görülmesi ????





ve memleketteki arılığım son görünüşü böyle 7 tane kovandan dört tane kovan yaptım alt katları toplam on çıtaya tamamladım üst katlar ise birleştirdiğim üç çıtayla birlikte ilave iki temel petek daha vererek boşluk yerlerinide çuvalla izola ederek kovanları son durumuna getirdim.

Memlekette hava daha hala böyle bulutlu ve zaman zaman da yşağmur atıştırıyordu. Ve havalar uzun zamanda böyle gittiği için bu sene arılar gelişemedi. İnşallah yiyecek balı alırız.





10.05.2009 ve nihayet bu gün havada deniz de çok güzel köyümüzde gemicilik yapan ve aynı zamanda da akrabamız olan rüstem kaptanın rusyadan getirdiği fakat pek kullanamadığı botu daha önce almıştım. Bu bot bizim sahili taşlık olan köy altı için uygun değil onun içinde pek kullanamadı bana al kullan dedi ama ben emanet mal kullanmayı pek sevmediğim için botu satın aldım köyde olduğum zamanlar , arabanın arkasından römörkle çekip limana getirip oradan denize çıkmayı düşündüğümden, oğlluma hadi bakalım botu limana getirelim dedim hava güzelken.
onlar denizden, kendim de arkada römörk takılı olduğu halde arabayla limana gittim.


ve botu arabanın arkasına takıp bahçenin kenarına koydum memlekete gittiğim zaman güzel bir boyayıp kullanıma sunacağım. Kaptanın oğlları kendileri boyamış ama pek acemice,



botu 16 lık suziki kıçtan takma motorum tamyol bayağı sürütli getiriyor. Gerçi karadenizimizde artık balık kalmadı ama bizde şöyle bir turdalar gezeriz.





limana oğlum benden az bir z aman sonra geldi,
videosu





İnebolu dönüşü genelde uğradığım safranboluya da uğrayıp öyle geçtik.


17 May 2009

BİR İNEK, DANA HİKAYESİ

bahçede apartmana yakın mesafede bulunan kovanım kontrollerde etrefa rahatsızlık vermeye başlayınca kovanı asım kardeşimizin arılığına getirdim ve getirirkende iki çıta ruşete arı alarak Ali türk bakanımıza karniyol larva transferi için gebzeye dört gün önce getirmiştim,







kovanımın önceki yeri apartmana yakındı ve sorun olmaya başlamıştı. İnsanlar bir kere huylandınmı sinekleri bile arı zennediyorar. Herhalde bizim toplumumuz kadar bu böceğin yararlarından haberi olmayan toplum yoktur.













bahçede biraz daha uzak yere ruşeti aldım,









larva transferinin sonucunda bazı aksiliklerden dolayı üç gün ruşetin yanana uğrayamadım.üçüncü günün sonunda gittiğimde sonuç ben ana memesi beklerken üç tane dalakla karşılaştım,






bende dün yani cumartesi günü bakana telefon ederek durumu anlattım.
dedim bakamın yaptığın transferler tutmamış nasıl iş bu,

ruşeti al gel dedi yeneden yapalım. Dururmuyum merak var ya doğru gebzeye,

bakan arılıkta yardımcısı hacı seyyithan abiyle çalışıyorlar,

bana bir ara..."Beni şu adamın elinden kurtar, Doktor gel diyor gitsemmi acaba" dedi valla sen bilirsin dedim ama böyle bir bakışta anayı bulan tecrübeli birini bulabilirmisin onda tereddüdüm var dedim.sonra evdeki bulgurdanda olma ::))))


benim ruşeti açtı daha ilk çıtayı çekti abi bunda ana var deyince yok ya dedim kontrol etmiştim.
Ya dalaklara yumurta bile atmış dedi. diğer çıtayı kontrol ettiğimizde anayı gördük böylece transferin neden tutmadığı sanlaşıldı..:))


bakanda hemen kendi ana yetiştirmede kullandığı anasız kovanlarından iki çıta ayarladı ve transfer işine başladı önce memlerden aldığı arı sütünü hazırladığı ana çanaklarına döktü,




ve kendi aşıladığı 26 tane memeyi nasıl tutuğunu gösterdi. Eğer her şeyi gerektiği gibi hazırlanırsa tutmaması için hiç bir sebep yok diyor,






çanaklara arı sütü konulduktan sonra,


larva transferine geçeldi,



transfer tamam olunca


larvalı çıta iki çıtanan ortasına yerleştirildi.

üzerinede biraz şerbet püskürtüldü,



ve ruşet paketlendi servise hazır,






ruşeti getirip bahçeye koydum ve bu sabah açtığımda altı adet memeden beş tanesi tutmuştu,


merak edenlere bakanın larva transferi videosu



böylece ineyi bırakıp danayı alıp gitmedik. Ben her ikisinide alıp döndüm ...::))))