27 Ara 2011

BEYKOZ- AKBABA- KARTAL -HATTI

25 Aralık 2011 günü akbaba köyünde bu senenin kestane balı festivali, konferans ve ana arı yetiştiriciliği kursunu bitiren dostların sertiikalarını alma töreni vardı,

açıkcası öğleden sonra işim olduğu için gidip gitmeme arısında kararsızdım ama orddudan gelen Ordu arıcılık araştırma enstidüsü başkanı sayın Feyzullah Konak hocamızı Fatihten alıp Konferansın olduğu beykoz Akbaba köyü'ne getirme görevi bana verilince hocamı getirip öğlenden sonra dönerim niyetiyle hocamızla beraber saat 09:30 civarında konferansın olduğu salona ulaştık.

Program 10:30 gibi başladı ve dostlarla beraber buluşma derken saatime baktımki 14:00 olmuş vaktin nasılgeçtiğini anlamadım. Artık olan oldu toplantının sonuna kadar kalayım dedim.ve çok güzel bilgiler eedindim ve doslarımın bu mutlu gününde beraber olmak iyide oldu..



bu günde; daha önce haberini yaptığım gibi ilçe tarıma giderek arılarımın tesbiti ve işletme numarası almış idim. Daha önceden sanal dan tanıdığım birlik başkanımız Onur Çilenk beyle toplantıda karşılamış ve hazırladığım evraklarda bir eksik olup olmadığını kontrol etmesini istedim. evrakların tamam cevabını alınca bu gün kartaldaki birliğe giderek işlemlerimi gerçekleştirdim..



Ordu ili Arıcılık Araştırma Enstitüsü müdürü sayın Feyzullah KONAK Bey konferans verirken





Feyzullah Konak hocamız Ordudan beraberinde Enstitülerine yurt dışından son gelen suni tohumlama aletinide getirmiş ve sanayici sadri abimizin yaptığı aletle karşılaştırma imkanımız oldu. Bu anlamda sadri abimiz yurt dışında 5000 avro olan bu suni tohumlama aletini imal etmek le türkiye arıcılığına büyük hizmet ettiği kanısındayım zira bu aleti kullanacak kişiler çok daha ucuz maliyetle elde edebilecekler.






birlik başkanımız sayın Onur çelenk beyle hazırladığım evrakları inceliyoruz. Bu resimleri arıcı dostların bloklarında aflarına sığınarak aldım.işallah kızmazlar.




ve günün sonanda Beykoz sosyal tesislerinde yemekteyiz.




İSTANBBUL ARICILAR BİRLİĞİNE GİDİŞ.



Bugün saat 14'de arıcılar birliğinde bulunmak üzere evden çıktım en kolay ulaşım metrobusle kadıköy söğütlüçeşme oradan banliyö treni ile kartala gitmekti öylede yaptım gayet kolayda oldu.



söğütlü çeşmede teren istasyonunun yanında gördüğüm bu nostaljik vagon beni eskilere götürdü.Bunların son versiyonlarını çocukluğumda işler vaziyette görmüştüm.







birliğe varınca asım kadı oğlu' da oradaydı birliğimizin çatalcadaki yeni sosyal binasının boya ve badanasına yapmakta







birliğimizin yönetim kurulu üyelerinden sayın Niğmet Çavuşoğluda oradaydı arıları şu an bodrumda bulunuyor biraz kayıp yaşamış ama şu an durumları iyiymiş




yine mamarmara adasında arıcılık yapan bir abimiz adı sanırım arif beydi







işlemler tamamlanınca AKS belgemi sayın birlik başkanımın elinden aldım Asım kardeşimede bir resim alda hatıra kalsın.dedim.




bundan sonra iş, istanbulun bana yakın oraman arazisinin için ormandan bir yer tahsisini istemek bu konuda birlik başkanımda yardımcı olacağına söyledi kendilerine teşekkür ediyorum.







Gerçekten türkiye arıcılığı ve arıcıları için bir şeyler yapmaya çalışan dinamik bir kişi. Tabi bu gibi kişi ve kurumlarımıza destek vermeliyiz. Bizim bir hastalığımız seçtiklerimizi seçildikten sonra yalnız bırakıyor olmamız,, inşallah arıcılar olarak böyle çalışkan ve bir şeyler yapmak isteyen başkanlarımıza hep birlikte sahip çıkar destek veririz..



AKS belgemi ve plakalarımı aldım haydi hayılısı






13 Ara 2011

ARICI DOSTLARLA BURSA ORHANELİ GEZİMİZ

Kış olunca arıcıların işleri rolantidedir, bu zamanı değerlendirmek için sanal ortamda tanıştığımız arıcı arkadaşlarımızla tanışma imkanı bulduğumuz gibi yeni arıcı dostlarımızlada buluşuyoruz.
Bu seneki gezimiz Bursa orhaneli ilçesinde Fatih arkadaşımızın köyü ve arılığı idi zaten gezimize katılan bir çok arkadaşımızın bloğunda bununla ilgili haberleri göreceksiniz. Ben kısaca bahsedeceğim;

Gezimizdeki gurubumuzda, her meslek gurubu ve yörelerimizden olmak üzere. Köylüsü, işçisi, memuru, şirket yöneticisi, doktoru, hakimi var. Ama olmayan şeylerde vardı. Gurur,kibir,benlik, daha çok bilirim yoktu. En acemi arıcısından en kıdemlisine kadar herkezin gürüşleri dinlendi ve çok güzel bir paylaşım oldu. Bu gezimizi organize eden Namı değer Bakanımız, Ali Türk kardeşime ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum.

Gezimiz sabahın erken saatinde buluşmamızla başladı öyleki 06:30 da gebzeye ulaşıp
ekiple buluşma ve topçular , Eskihisar arabalı vapurunda kahvaltı ve Bursa Orhaneline varış.

Orhaneline gelince Buluşmamızın toplu hatıra fotoğrafı her zamanki gibi çekildi,

Arılığa gidiş ve salep ikramından sonra,








Suni tohumlama aletinin nsaıl çalıştığı ve uygulama konusunda aleti imal eden Sadri Demirci abimiz ve Ali Türk kardeşimiz bilgi veririken,
















daha sonra bahçede dostlarla ikili sohbet ve yemekten sora,














Toplu olarak ateşin etrafında sobet gezimizin en güzel anlarıydı.Sohbette arıcılık anıları bilgi ve deneyimlerin anlatılması ve fıkralar eşliğinde akşamın nasıl olduğunu anlamadık. Böyle gezilerin devam etmasi dileği ile Bizleri en güzel şekilde ağırlayan Fatih kardeşimize ve ailesine teşekkür ederiz.











21 Eki 2011



VATAN İÇİN, NAMUS İÇİN, DİN İÇİN ALLAH YOLUNDA SAVAŞARAK ŞEHİD DÜŞENLERE ÖLÜ DEMEYİN.!

ONLAR DİRİDİRLER . ANCAK SİZ BUNU BİLEMEZSİNİZ.......

"Allah yolunda öldürülenlere "ölüler" demeyin. Hayır, onlar diridirler. Ancak siz bunu bilemezsiniz." (Bakara Suresi 154. ayet)




20 Eyl 2011

YA NASİP



Selamünaleyküm sevigili arıcı dostlarım;

Memleketimden döneli bir haftayı geçmiş olmasına rağmen bir türlü elim klavyeye gitmedi nedenini soracak olursanız herhalde  bu sene yaşadığım hezimetin üzerimde bıraktığı etki diyebilirim. Zira daha önce yaptığım haberde de tahmin ettiğim gibi yağmur ve sisli hava birde dolu yağması  zaten yöremezin tek bal akım kaynağı olan kestaneden sıfır çekmemize neden oldu. hani bir hikaye var ---" yenik komutana sorarlar, yenilginin sebebleri nelerdi? diye  ordu komutanı cevap verir  bir çok sebebi var ama  ilk barutumuz bitti deyince tamam gerisini anlatmana gerek yok mesele anlaşıldı."--- cevabını verirler benim durumumda biraz ona benziyor zira özellikle denizden gelen sisli hava , dolu ve yağmurlar sahil kesiminde arının tam nektar zamanı çalışamamasına  dışarı çıkabilenlerin ise geri dönmemesine sebep oldu. Sahil kesimlerinde olan bu durum rakım yükseldikçe olmamış zira dağ köylerinde bu durum pek yoktu. Sahil kesimindeki diğer arıcılarında durumu benim gibiydi

           onun için pek detaya girmeden iki ay zarfında yaptıklarımdan biraz bahsedeceğim;

Temmuzun 10'unda uluştığım memleketimde babama sordum burada havalar nasıldı diye -sen gelmeden iki gün önceye kadar hep sisli geçti. Cevabını alınca eyvalh dedim ve zaten 4 adet olan katlı kovalarımı kotrol ettiğimde ballıkta bir göze dahi bal konmadığını  üzülerek gördüm. Bende arılarımı çoğatmak amacı lile bölerek  istanbuldan gterdiğim ruşetlerle beraber 18 ade koloni oluşturdum. Fakat verdiğim memellllerden analar çıktı ama kovanlarımda pek erkek yoktu oyse diğer seneler eylül ayının sonlarına kadar erkek arı oluyordu sorduğum diğer arıcı arkadaşlardada olmadığını öğrenince Gebzeden Ali Türk kardeşimden ana rica ettim sağolsun  göndermek için çaba sarfetti ama bayram üzeri olduğu için kargo ancak bir hafta  sonra gider deyince iptal ettik ve bende gitmeme yakına kadar beklemeyi sonra birleştirmeyi düşündüm ama hamdolsun bir tanesi hariç diğerleri döllenerek yumurta atmaya başladılar o bir tanesindede sanırım ana dönmedi ve yalancıya kaçtı. Bende risk almamak için onu öylece bırakıp istanmbula döndüm zaten erkek arıya ihtiyaç var belki benim durumumdaki bir başkasına yararlı olur.




arılığımdaki son durum böyle;





arılığımda üç edatte dünürşümün arısı var. Yer sıkıntısı olduğu olduğu için onun arılarınıda benim arılığa getirdik saldırgan arılıar analarını belki geç oldu riskli olur diye değiştirmedim.  Bu resmi yayınlamamın amacı bizim oralara özgü kovanlar bu şekilde. Genellikle sabit arıcılık yapıldığı için üst kapaklar beşik örtü ve standart değiller bizim çıtalar büyük geliyor ve kovanın tabanına oturuyor.





Ana memesi çanaklarını hazırladım ve çıtaya monte ettim



Lavra transferi için çin kaşığını bulukmadım bende bir tane bakırdan ve bir tanede galveniz telden lavra kaşığı yaptım ama galvenizden yaptığım kaşıkla larvaları daha rahat aldım..

  
Ve transferi yaptım,
                                    


yaptığım 20 taneden 12 tanesi tutmuştu,
                                                
                                       
ve memeler kapandıktan sonra kovanlara dağıtıldı.

kek yapmam lazımdı bu sefer sayın Murat akın hocamın bloğunda belirttiği kolay kek yapımı tarifi ile kekimi yaptım. yapması kolay oldu kendilerine teşekkür ederim.

11 kg pudra şekerine 1 kg balı, 1 litre kaynamış su ile  pudra şekerine ekleyip karıştırıyoruz,

                                       

 sonuç pratik bir kek olmuş oldu,
ve arılar iştahla tüketmedeler,

evin bahçesindeki ruşetlerim,
yani analarımdan F2


 tabi Ramazan falan dinlemedik zaman buldukça  balık tutmayıda ihmal etmedim
bu sene istavrit bayağı boldu,
 İstanbula dönünce İşletme numarası almak ve arılarımı sisteme kaydettirmek için çalaşmalara başladım.
niyetim istanbuldada bir arılık kurarak  gezginci arıcılık yapmak istiyorum. İnşallah başarırım zira bu seneki hezimeti bir daha yaşamak istemiyorum hiç olmazsa ayçiçek balı alırızda emeklerimiz boşa gitmez..

Ne yapalım elden ne gelir tevekkül edip  "YA NASİP"  demekten başka....


19 Tem 2011

GEÇ KALMIŞ BİR KUTLAMA

Değerli dostlarım Memleketimde olduğumdan dolayı gerek kandil mesajı ve gereksede yorum gönderen dostlara cevap vermek imkanı bulamadım bundan dolayı özür diler bilvesile geçmiş kandilimizi kutlar Ramazan ayına hayırlısı ile erişip gerektiği gibi değerlendirmeyi nasip etmesini cenabı haktan niyaz ederim...

Allaha emanet olunuz..

1 Tem 2011

YİNE YOLLARDAYIZ....

memlekete kargoyla gönderdiğimiz eşyaları yerleştirmek üzere yola çıktım. giderken gebzeye uğrayarak beş tane ana aldım






ali kerdeşim arılığa geldi ve kutulardan anaları alarak beyaz pullarını yapıştırdık.















yolda giderken rengarenk çiçeklerden aranjman yaptık.










memlekete gelince zaten iki tanesi ruşette olan anaların diğerlerini ikişer çıta lı ruşetlere kafeste verildiler. 5 gün sonra meme kontrolleri yapılarak azad edildiler ve sorunsuz kabul gördüler.
bir tane memlekette olan ve istanbuldan aldığım oğulla beraber altı adet ruşet oldular







Ali Türk kardeşimizden kutuda aldığım bir ananın çıtaları benim arılıktaki kutuya az bir değişiklik yapılarak adapte edildi.





4 adet katlı kovanlarımla kestane balına giriyorum ayın 26'sı olmasına rağmen yeni yeni nektar gelimeye başladı
Bu sene yağmur soğuk ve dolu yağması ile kiraz ve eriklerden sıfır çekildi gelirken yağmur başladı korkarım uzun sürerse kestanedende sıfır çekebiliriz. Hayırlısı Allah'tan yapacak bir şey yok.
katlı olan kovanlarım yeteri kadar hdeflediğim kadar olmasa bile orta güçte diyebilirim.











sandalımıda sezona hazırlayıp bakımını yaptık





kıçtan takma motordan randıman alamadığım için içten takma motor bağladım..















geleceğim günün arefesinde adı Mehmet olan bir köylüm " abi benim tarlada fındık dalında bir oğul buldum kovanım falan yok olsada beceremem zaten bana alıverrisen bende arıcılığa başlasam olurmu" tabi niye olmasın hemen bir kovan hzırladım ve oğulun yanına gittik



oğul bayağı iyi 3-4 çıta var arıyı sikeleyecektim baktımki arı dala petek örmüş petekleride kesmenin imkanı yok aralarında dallar var .sanırım 15-20 gündür oradaymış ihtiyaten maskeyi giyip üzerlerine bol miktarda su püskürttükten sonra kovana silkeledim ama peteklerin arsındaki arılar almak için petekleri daldan kestim.ama dalların arasına öyle örmüşki bayağı zor oldu..







petekleri kesip yumurtalı olanını kovana koydum..




bu arada maskenin içine giren iki üç arının bir tanesi göz kapağımdan iyneledi.





dönüşte çankırılı olan bacanağım köyünde ev yaptıracağı için ılgaz dağından geçerek bacanağımın köyüne geldim yolda ılgaz dağının güzelliklerini görme imkanımız oldu..








dağda ağaçtan yapılmış bir su oluğu ve yalağı.










bacanağımın köyü oldukça eski otantik yapılara sahip,











bizimkiler köyün sokaklarını geziyorlar.






binaların damları topraktan ve bu toprağı sıkşıtrmakta kullanılan taştan yapılmış silindir.