29 Ara 2008

YILBAŞIMIZ HAYIRLI OLSUN

Bu gün Peygamber efendimiz (Sav) Mekkeden Medineye hicretiyle başlayan hicri takvimin ilk günü olan 1 Muharrem 1430 pazartesi ,

Tüm islam aleminin hicri yılbaşını kutlar yeni yılda dünyanın çeşitli yerlerinde zor durumda olan, gerek işgal altında ve gerekse öz yurtlarında Ezilen, sömürülen din kardeşlerimizin kurtuluşuna vesile olmasını niyaz ederim.



Ayrıca iki gün sonra girecek 2009 yılını, ve Miladi yılbaşınında tüm insanlık adına iyilik ve güzellikler getirmesini cenabı Allah'tan dua ederim

28 Ara 2008

SÖZÜN BİTTİĞİ AN

Peygamber efendimiz (sav) bir hadisi şeriflerinde şöyle buyuruyor;

Bir kötülük gördüğünüz zaman,

Onu,

- Elinizle,
- Dilinizle önlemeye çalışın.
- Onada gücünüz yetmiyorsa hiç olmazsa kalbinizle buğz (o kötüyüğe kalbinizle katılmayın lanetleyin) ediniz
ki işte bu imanın en zayıf derecesidir.


-İsrailin uyguladığı bu vahşet karşısında elimizden bir şey gelmemenin ezikliğini yaşıyor, Rasullah (SAV) dediği gibi imanın en zayıf derecesiyle lanetliyorum.

Veyl olsun bu vahşet karşısında yürekleri sızlamadan vahşeti filim gibi seyredenlere.
















































































24 Ara 2008

ZARURİ BİR AÇIKLAMA

Dün akşam uzun zamandır görüşemediğimiz ist.Bal Üreticileri birlik Başkanı sayın yalçın sezer beyle MSN sohbet ettik. Sohbetimizde bir ara konu kek ve dolayısı ile invert şurubada geldi ve kendilerinin bu konuda görüşlerini almak istedim.

Fakat msn sohbetimizi birilerine mesaj verircesine yayınlaması ve bunuda benim üzerimden yapması beni rahatsız etti. Çünkü malesef arıcı ustalar arasında sebebini çözemediğim nedense bir rekabet ve çekememezlik var gibi oysa benim gibi işe yeni başlayanlar bilgimizi artırmaktan başka bir amacımız yok. Ve kendilerini arayarak durumu izah ettikten sonra yazıyı yayından almasını istedim fakat almak yerine ismimi değiştirerek tekrar yayınladı. Oysa rahatsız olmamın sebebi ismimin çıkması değil "acı yemedimki midem yansın" benim rahatsız olduğum konu benim üzerimden başkalarına mesaj gönderilmesi idi,

Sayın arkadaşlar bloglar adı üzerinde günlüklerimiz. yaşadığımız deneyim ve tecrübelerimizi anlatıyor, birbirlerimizden haberdar oluyor ve güzel dostluklarda kuruyoruz. bu anlamda ben bloglardan çok şey öğrendim. ve öğrenmeyede devam ediyorum. Tabiki bloglarda yazılanlar hepsi doğru değildir ve denemeyle doğruluğu anlaşılacaktır. Dolayısı ile isteyen tatbik eder sonucuna katlanır isteyende uygulamaz.

Ayrıca ben bu ayda arılarımın yanına belkide mart ayına kadar gidemeyeceğim için bilerek ve sonucuna katlanarak keki verdim bunuda bir çok arıcı arkadaşımla msn de paylaştım. Ve invert şurubuda Ali şekerli abimizin bloğunda tarif ettiği şekilde yaptım bir sorum olmadı ama son yaptığım invert kek bilerek biraz fazla kaynatınca tamamen benim hatam sonucunda karamelleşti. Dolayısı ile tamamen benim hatamdır ayrıca ben invert şurubun evde kendimizin yapabileceğine inananlardanım.

lütfen hiç bir kimse bir başkasını kullanarak başkalarını karalamaya kalkmasın.

saygılarımla..

12 Ara 2008

BAYRAMDA BİR KURBAN DAHA

İstanbulda bayramda vazifemizi yaptıktan sonra, Büyüklerimizinde bayramlarını kutlamak üzere ineboludaki köyüme gittik. Bayramın ikinci günü sabah ulaştığım köyüme daha önce anasız olduğundan şüphelendiğim carniyolun akibetini merak ettiğimdan bahçedeki arılığa gidip kontrol ettim. Hava soğuk olduğundan diğer kolonilerde olduğu gibi pek hareket yoktu fakat carniyol olan bölmedeki tarafın musluğunun önünde petek kırıntıları gördünce büyük bir ihtkimalle yağmaya uğradığını düşündüm. Ertesi günü hava biraz müsait olunca açıp baktığımda yanılmadığımı anladım ikili ruşetin 6 nolu tarafında hiç arı yoktu ve çıtalarda tertemizdi. Ve böylece elimdeki son karniyol ırkınıda kaybettim. Çıtaları alarak köpüğü bölme tahtasına dayayarak etrafına kağıt doldurdum.








sağ taraftaki bölmede carniyol vardı,



diğer taraftaki bölmede işler yolunda ve arılar salkımdaydı bir poşet daha kek vererek diğer kovana geçtim,



alıt nolu kovan,





örtüyü açınca arılar salkımı bozup çtanın üstüne çıktılar bir poşet kek'te onlara koydum,






onun yanında duran ruşetetede işler yolundaydı ve koyduğum iki poşet kekin bir tanesine bitirmişlerdi bende yeniledim,










yine onun yanındaki 7 ve 8 nolu ikili ruşeti kontrol ettim genelde koyduğum iki adet kekin bir tanesini bitirmişlerdi ve yenilendi,





üç nolu kolonide aynı şekildeydi,












ve keki tazelendi,





onun yanıdaki ruşet,



onunda bir tanesini bitirmişler ikinciye başlamışlardı,














4 nolu kollloni






bir poşeti tamamen bitirmişler.





yenisini verdik,














işlemlerden sonra zamanımız az olduğu için bahçede durun bizim kestane kirpisi dediğimiz kestaneleri kabuğundan çıkırma işlemini yaptık. eskiden devase kestane ağaçlarımız vardı şimdi çoğu kurudu ve yer paylaşımından bizede düşen az miktarda ağçın kestanelerinden yaklaşık 20 kg kadar bir kestane hasat ettik.












yabancısı olduğum kestane çıkarma işlemine elime iki çubuk alarak zaten çürümüş olan dış kabuğundan çıkarttık,










ve bu kadar kestanemiz oldu ::))))


geleceğim gün hava oldukca güzelleşti karadeniz sakin ve köyümüzün hemen altında gır-gır dediğimiz balıkçı motorlarının ağlarını çekmesi seyirlikti,









buda gelirken sapancada konaklama yerindeki caminin gece güzelliğini sizlerle paylaşmak istedim.


6 Ara 2008

BAYRAMINIZ MUBAREK OLSUN



Tüm islam aleminin kurban bayramını kutlar,
Bu bayramın sevgi, kardeşlik ve dostluğa vesile olmasını cenab-ı Allahh'tan niyaz ederim.

25 Kas 2008

ARAMIZA HOŞ GELDİN FATİHLİ ARICI GÜROL


Blog dünyasına yeni bir arkadaşımız daha katıldı. İsmi Gürol TİRYAKİ benim iş yerimden arkadaşım hatta ilk arımı onun vasıtasıyla aldım arıcılıkta benden kıdemli internet ve bolgları takip ediyor fakat kendisine bir blog kurmamıştı 4 gün önce Fatih camiiinde karşılaştık ikimizinde işi olmasına rağmen ayak üstü bir saate yakın arı üzerine sohbet ettik, onda çok maceralar var, bende kendisine niye blog kurmadığını bu yaşadıklarını bizlerle paşlaşmasını teklif ettim. Bu konuda bilgisi olmadığını söyledi. Bende kolay olduğunu söyleyerek ayaküstü tarif ettim ve o akşam bloğunu kurmuş ama daha adresine bile bilmiyordu ::))). daha dün akşam MSN de adresini aldım ve biraz yardımcı olmaya çalıştım. bloğa alıştıkça daha güzel ve ilgi çekici olacak zannedersem.




Tekrar aramızı hoş geldin Gürol Tiryaki kardeşim,



Blog adresi aşağıda,


FONDON ŞEKERİ YAPIMI

Bu gün bahçe güzeli adını verdiğim bahçemde duran ruşete fondon şekeri yapayım dedim daha önce istanbul ve memeleketim ineboluda yaptığın invert şuruplar bal kıvamında olsada yine arılar yapışıp öylmüştü bu sefer biraz daha katı ve daha önce kullandığım sitrik asit (limon tuzu)
yerine tartarik asit kullanacağım,





malzemeler hazır; 2 kg şeker, laktik asit, dijital termometre ve su ölceği olarak kullanacağım 200.cc alan maden suyu şişesi





2 kg şekere daha önce bloglarda öğrendiğim şekilde (Ali şekerli : 3 kg şekere 660 cc. su ve bir çay kaşığı sitrik asit.) oranlarını 2 kg şekere göre ayarladım yalnız bir çay kaşığı yerine bir çay kaşığı tartarik asit kullanacağım,
şeker su oranı ayarlandı ( 2 kg.rama 400 cc.su) ve kaynatılmaya başlandı,










köpürmeye başlayınca bir çay kaşığı tartarik asid ilave edildi,


dijital termometre ile 117. C. geçmemeye diukkat ederek kaynatıldı yaklaşık 10 dakika,







çabuk soğuması için lavaboya su doldurulup karıştırmak sureti ile soğutmaya çalıştım,

tam artık soğuma kıvamına gelip beyazlaşmaya başlayınca bununda öncekiler gibi katı olamayacağını tehmin ederek biraz daha ısıtmam gerektiği düşüncesiyle tekrar ocağın üzerine koydum.
bu alttaki resim daha önce yaptığım invert şurupun üzerine tel ızgara koymama rağmen katı olmadığı için bayağı arım telef olmuştu,






ateşin üzerine koydum ve 15-20 dakika kadar hafif eteşte kaynattım bu kaynama esnasında ısı bazen 120-128 dereceye kadar çıktı. İşlem sonrasında kaynattığım tencerede soğuyonca biraz karıştırdım fakat donunca tencereden çıkarmak zor olur düşüncesiyle şerbetliklere koyup onların içinde karıştırayım dedim fakat bu işlen şenbetliklerin için zor olunca bıraktım zaten niye karıştırılıp beyazlatılır anlayabilmişti değilim. sonuçta aşağıdaki gibi bir renkte katı fakat üzeri çok ince tababaka yumuşak bir karışım çıktı.::))))















bu gün asım kadıoğlu ardkadaşımız aradı ona durumu anlattım oda su karışımının az omlduğunu söylledi ver bakalım işallah alırlar dedi. su karışımını tarif edildiği şekilde kattım ama zannedersem biraz fazla kaynattım galiba.
bu gün arılara verdimk bakalam alacaklarmı.????


şkerbetliğin bölme parcasını üste koydumki yine yapışan arı olursa kurtulabilsin,











ve ruşetin etrafını havalar soğuyacağı için üç tarafını strofor koyup üzerinede eski minoflo parçası koydum ee artık bir şey olmaz Allah'ın izniyle,



önden görünüşüde böyle arılar musluğu tamamen açmışlar. bende daraltmayı düşünmüyorum zira ruşete tam izolasyon uyguladım bir hava alacak musluk var onuda kafalarına göre kendileri daraltsınlar.