28 Eki 2010

BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN


TÜM ULUSUMUZUN CUMHURİYET BAYRAMINI KUTLAR,
SEVGİ VE KARDEŞLİĞE VESİLE OLMASINI CENABI ALLAH'TAN DUA EDERİM

22 Eki 2010

İKİ AYLIK NOTLAR

HALK İÇİNDE MUTEBER BİR NESNE YOK DEVLET GİBİ,
OLMAYA DEVLET CİHANDA BİR NEFES SIHHAT GİBİ..
(Kanuni sultan Süleyman)


İnsan yitirdiklerinin kıymetini ancak kaybedince anlıyor. Özelliklede bu sıhhatimiz olunca. Sağlığımız da rutin olarak yaptığımız sıradan işler hastalanınca kadar çok değerleniyorki. Çok önce yatalak duruma düşmüş birisine tv muhabiri soruyordu ençok neyi özledin.? cevaben
"yürüyüş yapmayı biryerde çay içmeyi" evet sıhhatli insanlar için ne kadar sıradan değilmi.?

Ve gerçek akrabalık dost ve arkadaşlıkta böyle zamanlarda belli oluyor. Dün akşam bir Tv programında Ömer Döngel Hoca efendi Hz eyyüp aleyhisselamdan bahsederken biliyorsunuz Allah (cc) hz. Eyyüp ayeyhisselamı bela ve müsibet vererek göstereceği sabırla imtihan etmiş sağlığını, malını,kaybetmişti ve bu durumda yanında bir tek eşi kalmıştı..

iki tane akrabamdan birisi kalbinden baypas olmuş birdiğerinede stent takılmıştı. ve operasyon halkalı Mehmet Akif Ersoy kalp ve damar hastalıkları hastanesinde başarıyla yapıldı...
Cenabı Allahtan tüm hastalara acil şifalar diliyorum.

Söz buraya gelmişken devlet hastanesi imajını kaflarda değiştiren, her hastaya tek kişilik oda. her odada LCD tlevizyon ve temizlikte özel hastanelerden bile daha üstün hizmet veren bu hastaneyi halkımız hizmetine sunanları bir kez daha tebrik ediyor ve Allah razı olsun diyorum.



bu arada bir telefon memleketten ...baban motordan düştü bir şeyi yok ama Kastamonu devlet hastanesine sevk ettiler haberin olsun.....
ertesi günü durumun öyle basit olmadığın öğrenince alelacele yola çıktık ve gece 20'de memlekete ulaştık.
aşağıda daha önce çektiğim bu resimde babam tarlaya gitmek için kullandığı bu motardan ikaz ettiğim halde yokuş aşağı hızlı gidince hakimiyeti kaybedip üzerinden düşmüş beyin travması geçirip müşahede altında tutulup eve gönderilmiş.






memlekete giderken durduğum yerde gördüğüm eski evler ve yapılar dikkatimi çekiyor.










evet memlekete ulaştık. babam şükür kiritik 48 saati atlattı.
bende arılara bir bakayım dedim ama oda ne bu ayda oğul var dala konmuş kesin benden çıkmış hemen içine almak bir kovan hazırladım ama oda ne be küme dağılmış ve muhtemelen çıkmış olduğu 4 nolu ruşete giriyor..









sıradan kovanları kontrol ediyorum.giderken verdiğim bir kg.dan fazla kekleri bitirmişler.güçlü üç tene koleni hariç diğerlerinin balı az gibi. Oysa bal hasadı yaparken hiç kuluçkalıklara dokunmadım...





örtü bezinin altında daha önce hiç görmediğim bir böcek dikkatimi çekti.
10 kg invert şurup hazırlayıp verdim.

şurupları kutulara koyup rtü bezinin altına yerleştiriiyorum zira bizim buralar gece serin oluyor


bu yaz sarıca ve eşek arılarından çok çektim ve halada varlar. elimde kalan biraz fare yapışkanını
plastiğe sürdüm ve üzerine de küçük et parçaları koydum.



birinci günü öğleden sonra akşama kadar 7-8 tane yakalanmış ama sinekler daha çok


geleceğim gün 30'u buldu



üç ruşette ikisinde ana yoktu anasız olan oğul gibi çıkan ve tekrar 4 numaralı ruşete giren koloni idi. üç ktane ruşeti birleştirdim ve şerbetledim yumurta atmaya başlamıştı.



sıkıştırma yaparak aldıklarımla beraber 100 yakın peteği bahçede katlık kovanlara koyup bahçede kuru yere yerleştirmiştim.fakat geçen sefer kükürt yapmama rağmen yine petek güvesi oluşmuş. tekrar kükürt yaktım bundan sonra pek olmaz sanırım zira özellikle gece soğukları başladı.




babamlar tüm ısrarıma rağmen istanbula gelmediler. Kurbanda nasılsa geleceksiniz o zaman geliriz dediler. İstanbulda işlerim olduğu için dönmek zorunda kaldım. Yol boyunca yeşilin her tonunu görmek mümkün.







özellikle 1225 raımlı masruf denilen mevkide mantarlar çok olur bizim tanıdığım mantarlardan biraz topladık. bu mantarlardan ilk defa görüyorum. Zehirli olduğu kesin gibi .