Evet arıcı dostlarım en son haber yaptığımdan bu yana bir aydan fazla oldu. Kendimize göre bir plan yapmıştım. Memlekette 15 gün kaldıktan sonra dönecek kızımın düğün hazırlıkları dolayısıile bir hafta istanbulda kaldıktan sonra kendim fındık hasadında babama yardım etmek için İneboluya döncektim ama İstanbulda iki gün kalldıktan sonra Annemin düşerek kalça kemiğinin kırıldığını öğrenince Kastamonnu devlet hastanesine giderek annemi istanbula getirdim ve Çapa tıp fakültesinde amaliyat edilerek taburcu oldu ve şu anda evimde nekahat dönemini geçirmekte.
biz ilerisi için ne plan yaparsak yapalım yaradanın bizim için çizdiği kaderden kaçılmıyor.
memlekette gittğimde bal alabileceğim bir kovanı sağdım. ballıktaki 10 çıtanın biri yavrulu çıktığı için yallnız 9 çıta bal sağdım
çıtanın yarısı sırlanmış,
tam sırlanan bir çıta,
bu seneki hasadım 9 çıtadan yaklaşık 15 kg. Ama Kestane balı
yeni analar yılın rengine boyandı,
ve sağımdan sonra hemen kek yapılıp varroa ilacı ile kovanlara verildi,
keki 10 kg pudra şerine yine koyu şerbet şeklinde yaptığım invert şerbete kazan altından çıkan balı karıştırdım ve kek hazır yoğurarak pakketleyip arılara verdim.
istanbula dönerken bakandan aldığın iki kavanoz bal borcumu ödemek için emaneti bırakmak üzere hışıra uğradım ama sabah saat 10 ramazan dolayısı ile kapalı idi bakanın yeni evini bilemediğim vede telefonlara cevap vermediği için ulaştıramadım.Artık başka sefere inşallah
evet annemin rahatsızlığı dolayısı ile istanbuldaki arılarıma ancak iki
gün önce arkadaşım Kemal Kula ile bakmaya gidebildim.Kemal arkadaşımda arıcılığı düşünüyor ona
arıcılıkla ilgili bilgileri uygulamalı olarak gösteriyorum
blödüğüm kovanlarda anasız olan ve yalancıya kaçanlar vardı gebzeden ana talebinde bulundum ama bakandan olumsuz cevabı alınca bende birleştirdim. Ve kekler tazelenerek varroa mücadelesi yapıldı.
kemal arkadaşım, katlı kovanlarımda ballı çıtaları görünce çıtalarla arıcılıkla ilgili ilk resmini çektim. Haydi hayırlısı