30 Haz 2008

ŞİLE KIZILCAKÖY'DE EĞİTİM ÇALIŞMASI

Arılarım memlekette olduğu için haber sıkıntıısı çekiyoruz. Daha önce söz verdiğimiz gibi bakanımız Ali TÜRK'ün bal sağımına yardım etmek ve birazda pratik staj eğitimi almak üzere pazar günü Şile kızılcaköy'e saat 10:30 civarlarında ulaştık. tam zamanında varmışızki onlarda kahvaltılarını bitirmiş sağıma başlamak üzere idiler. (Yoksa bakandan bozuk yeme ihtimali var).Önce ısınma babından çıta temizleme ve daha sonrada terfi ederek sır alma işlemini yaptım.


Tabi bu arada bakanada arı hakkındaki sorularıda soruyorum. Sağolsun oda bir taraftan bal sağarken cevaplıyor tabi bu arada çıtalarda sır kalan yerler oduğunda fırçasınıda ihmal etmiyor.
(Çırak nasıl alışırsa öyle gidermiş diyor ama o benim içn geçerli değil desemde adam dinlemiyorki.)



Bakanımızın yanında bulunan eleman Van'lı abimizde ismi işallah yanlıış hatırlamıyorumdur Sayithan abide hoş bir insan onlarla birlikte arı sağımını 19:00 gibi bitirdik ve karanlık olmasını bekleyerek süzülen çıtalarıda arılara yalatmak üzere kovanlara verdik..
Daha sonra bakan trakyaya gideceğinden süzülen balları gebzeye getirerek 02:00 civarlarında fatihteki eve geldim.



Arıcı dostlarla Deneyimlerle dolu bir gün ve yeni bilgiler edinmiş olarak eve döndüm. en önemlisi ali kardeşim sanki hastanın halinden anlarcasına alman kızlarının yumurtaları olan (Karniyol ırkı) bir ruşeti ve üstelik yanındada eşentiyon olarak bal vermezmi beni mahcup etti. (Parada almıyor kardeşim.)
Kendilerine teşekkür ediyor trakyada bereketli bir sezon diliyorum başka eğitimlerde buluşmak dileği ile;









Arılığın genel görünüşü, ve bakanın yeni yardımcısı seyyid amca,









Öğlen yemeğinden sonra patatesleri közde pişiren bakan iştahla mideye indiriyor,






Aynı arılıkta arısı olan Gebze bal birlik başkanı Kadir gürkan beyde geldi. Arılar çıplak olunca sokmazlarmış üzerindeki elbisenin arasına sıkışan arılar rahatsız olunca sokar diyor ama bana mantıklı gelmedi ben bakanı taklit ettim.:::)))
Kadir başkanın yanında bulunan yardımcısı ordinaryüs lakaplı sabit arkadaş vardı ama resmini çekmeme rağmen makina kaydetmemiş. Saka lakabı, Bence ordinaryüsden daha fazla yakışıyor çünkü ne zaman görsem 2 lt.Pet su şişesi elinde devamlı su içerek dolaşıyordu.:::))))









Bakanımın verdiği içinde alman kızlarının çatlamış yumurtaları olan ruşeti fatihte olduğumdan arka küçük balkona koydum inşallah iyi bir beslemeyle F1 0larak gelenlelrin F2'lerini üretirim.
Eğer dedikleri gibi sakin ırksa çok işime yarayacak....





9 Haz 2008

İNEBOLU SEYEHATİNDEN NOTLAR

31 mayısı 1 hazirana bağlayan gece ineboluya seyahahtimiz başladı giderken iki çekyat ve evde atıl duran ve memlekette kullanabileceğimiz ev eşyaları ile birlikte bahçemde bulunan iki adet kovan ve beş adet arılı 4 adette arısız kutularıda yanımda getiriyorum. Niyetim kovanları birleştirerek kestane balına yetiştirmek, kutulardanda ana arı üretmek

giderken gebzeyede uğrayıp bakanımız Ali Türk kardeşmden iki ana alıp damızlık olarak kullanmak niyetimdeyim;

saat 12.15 civarında gebzeye ulaştım ali kardeşime telefon ederek belediye önünde beklediğimi söyledim sağolsun arılıktan gelmesine ve yorgun olmasına rağmen o saatte gelerek ana arılarımızı aldık kendisine teşekkür ediyor Allah razı olsun diyorum. Ne yazıkki o hengamede fotoğraflamayı unuttum.















Memelekete sabah saat 9 civarı vardım ve getirdiğim kovanları birleştireceğim için müsait olan yere yan yana koydum,


Kestanelerde çicek açmış szon başlamıştı ve güzel bir kestane çiçeği kokusu her yerden hissediliyordu İnşallah tüm arıcı kardeşlerimiz iç in bereketli bir sezeon olur,
(bu resimler geleceğim günü sabah çekildi.)







ümraniyede aldığım oğul ve diğer arılı kutularıda boş olan yerlere koydum,





diğer üç kutuyuda yan tarafa koyarak havalanması için kapaklyarını açtım,





akşam oluncada getirdiğim iki kovanı ,







soldaki koloniyi yeni kovanın kuluçkalığına sağdakini ise ballığına koyarak o gece beklettim,








ertesi günü yine akşam üzeri sağdaki duran balllıktaki kononinin anasını ballı, kapalı yavrulu ve
yumurtalı çıtayı temel petekli bir çıta daha ilavesiyle yandaki ruşete aldım ve 3 nolu kovanı kuluçkalıkla ballıkğının arasına sineklik bezi gerip birazda oda parfümü sıkarak ertesi günü sabaha kadar beklettim,

sabah olunca aradaki sineklik teline aldım ve kahvaltıya oturduk. Kahvaltıdan s onra birleştirdiğim arılara bir bakayım dedim oda ne arılar birbirlerini kırmaya başlamışlar, demekki koku az gelmiş hemen ballığı alarak kuluçkalık ve ballığa bu sefer daha önce yapmam gerekeni yaparak ana kokusu sıktım (ana kokusu bitmesin diye oda sıpreyi kullanmıştım.) ve kovan önündeki ölmüş arıları süpürdüm daha sonra kontrol ettiğimde durumlar düzelmiş iki kolloni birleştirmesi bir avuç arı zayiatıyla sonuçlanmıştı,











sıra ali türk'ün verdiği analara gelmişti,


onlarıda 4 lü kutulardan benim boş olan strofor kutulara aldım,











çıtalar küçük geldiği için bir tarafına bakanımızdan öğrendiğimiz tel sokarak işi hallettik.,


kutular değiştiği ertesi günü kontrolde arıların öbek olduğunu farkettim. araladığımda arıların bakanımızın verdiği anaları sıkıştırdığını gördüm diğer kutudada durum aynıydı hemen anaları bir tanesini kafese birtanesinide kibrit kutusuna koyarak ali Türk'e telefon ettim oda uzun yol gitmeden olabileceğini anaları başka kutulara vermemi söyledi,








kutudaki ana pek iyi durumda değildi baygındı. diğer ana nisbeten iyiydi,






diğer anayıda başka kutuya verdim içine biraz kek ve aynı kutusundan iki üç arı bakıcı olması için koydum, onlarda anayı sıkıştırınca çıkarttım ve anıyı yalnız olarak verdim onuda bir gün sonra kekin içine yapışmış vaziyette buldum.









bunun üzerine anasız kalan iki kutuyu 7 nolu kutuda birleştirerek kendilerinin ana yapmasını bekliyeceğim, ve diğer taraftaki üç kutuyuda boşalan yere koydum
gelirken yaptığım son kontrollerde iki ruşet ve 4 adet katlık kovanlarda durumlar normaldi,


kutuların durumları ise 6-5 analı görüldü 7-1 ana memeli ve iki 3-2 anasız vaziyette oysa 2 noda ana vardı ve görmüştüm fakat herhalde çiftleşme uçuşundan dönemedi,