9 Haz 2009

SON ON GÜNÜN HABERLERİ ve DOKTORUMUZ

DOKTORUMUZA ACİL ŞİFALAR DİLERİM.....

Bloğumu son 10 gün güncelleyememiştim gelişmeleri yazayım derken bu gün üzüntülü bir haber aldım, bizim sevimli, sevimli lolduğu kadarda kendinden küçük bile olsa herkeze abi diye hitap edecek kadar alçak gönüllü ve arıya sevdalı doktorumuz kalp krizi geçirmiş ve yoğun bakımda olduğunu öğrendim.

Doktorumuza Ceabı ALLAH'tan acil şifalar duasıyla.;



başlıyorum....

DOKTORUMUZLA İLLGİLİ SON GELİŞME :

10.06.2009 Bu gün saat 13:45 itibariyle yakınıyla yapmış olduğum telefon görüşmesinde amaliyattan sonra yoğun bakımda olduğunu, yakınlarının kontrollu şekilde yanına girebildiğini kendileri ile konuştuklarını ve durumunun Allahı'ın izniyle iyiye gittiğini büyük bir memnuniyetle öğrendim. Hatta arıcı arkadaşlarıda soruyormuş hadi hocam Allah'ın izniyle seni daha sıhhatli bir şekilde tekrar aramızda görmek için sabırsızlıklya bekliyoruz. Dualarımız seninle Allaha Emanet Ol

-------------------------------------------------------

Bakandan aldığım carniyol ana arıyı kafes içinde üç gün tuttuktan sonra tel kısmını açtım ve kekli kısmı bitip ana kafesten çıkmaya nazlanınca teli tamamen açarak dışarıya çıkmasını sağladım.





aradan 4 gün geçti yumurta atmaya başlamayınca biraz sabırsızlansamda pazartesi günü son kontrol ettiğimde yumurta atmaya başlamıştı tabi bende sırtına senenin rengi olan

madalyasını (boyasını) taktım.




bizim gürol bende profil var birertane sır alma tezgahı yapalım diyordu fakat sultanbeylideki kekçi Mustafa abimizin orada tahtadan yapılmış sır alma tezgahını görünce ondan yapmaya karar verdik. Bizim gürol hemen icraata geçmiş ve kendine bir tane hemen yapmış şaka yollu bana niye yapmadın diye sitem ettim ama zaten ben inşaatlarda kalıplarda kullanılan türdeki kontrolardan yapmayı düşünüyorum.



Gürolun sır alma tezgahı,





6 Haziran cumartesi günü arı bakanımız Ali Türk kmardeşemizin bir işi için tornacı arkadaşıma gidecektik fakat kendisi memleketten daha gelmemişti bende öğleden sonrasını o iş için ayırdığımdan dolayı yardımcı stajyer arıcı olarak kendisine 19'a kadar refakat edebileceğimi söyledim ve üsküdarda buluştuk oradan beykoz akbaba köyüne ve aynı zamanda hemşerim olan Saim Gürel kadeşimizin arılığına geçtik,


saim kardeşimizin talebi üzerine sorunlu bazı kovanlara bakmak için bakan teçhisatını kuşanıyor gerçi resim yan çıkmış ama,








ve sorun olan kovanları kontrollerinde doforme olmuş petekler dikkatimi çekti onları dışarıya çıkardı,




evet bu petekler kovan içinde olmaması gereken temel petek biz bile beğenmiyoruz arı bunu işlermi





saimin arılığından sonra tuncay kaptanın arılığına geçtik. Anasız bir kovan için larva transferi yapmamız gerekiyordu ve kaptanın 33 numaralı karniyolu olan kovan açıldı,




numarası sırtında demekki ölmüyormuş,



larva tranfer kaşığı olmadığı için hemen orada kafes teliinden bir parça alıp,





çekiçle pensenin üzerinde ucu ezilerek birde çakmakla dezenfekte işlemi yapılarak transfer işlemine geçildi,




çıtadan larvalar alınıp çanaklara transfer yapıldı,




altı adet larva kuru olarak transferinden sonra işlem tamam ve kovana verildi bir gün sonra öğrendikki altı tane transferden hepsi tutmuş,





işlem bittikten sonra yakın olan saimin arılığında ağacın altında meşrubat içtik, derken benim telefon çaldı Murat kardeşim, abi neredesin diyor dedim sana yakınım o zaman uğrayın ve çalıştığı pastaneye gidiyoruz,





tallı üstü dondurma çay falan derken bizim gitme saati yaklaştı ve 19:05 de kalktık resimde kardeşim Murat ve arı bakanımız ve ben. (bu resim ali Türk'ün bloğundan alınmıştır.)=





bakan saimin arılığında ana arı işaretleme plakaları ve ana arı boyama aparatlarını gösterdi.
dedim bakanım ben zaten o aparatı yaptım. 5 litrelik su şişesinin kapağını yuvarlak demirle delikler açarak yaptım, birde tel şeklinde olanı yapacağım dedim. Birde şu plaka yapıştırma işi için bir düşüncem olduğun söyledim anlatınca pek aklına yatmadı ama ben erkek arıda bir deneyeceğim sorun olmazsa ana arıdada denemeyi düşünüyorum.







dün akşam ümraniyeye dönüş yaptım bu gün asımın arılığına giderken birde tel olan boyama aparatını yaptım. ve öğleden sonra üç gibi arılığa gittim arılıkta bir normal kovan, altı ruşet ve üç adette kutu olmak üzere 1o tane ana üretim kovanım var bunlardan ali türkün ruşet ve birde oğul haricindekiler benim b ahçe güzeli olan bir adet kovanımdan arılandırıldılar bir tanede fatih balatta evin araka balkonunda iki çıtada aldığım karniyol ana var,

su şisesi kapağı ve poli karbon üzerine yapıştırdığın çıta telinden boyama kafesleri,





ana arıyı içine alıyorsunuz ve sırtı delik ortasına gelince hareket etmeyecek şekilyde bastırıyorsunuz ve kalemle boyama işlemi gerçekleştiriyorsunuz,


boyahdıktan sonra,





bizim gibi anayı zor bulanlar için büyük kolaylık,








benim silivri değirmenköyden aldığımız tek oğul bir avuç arısı vardı bir çıta çıkmak üzere olan petek vermiştim şu anda durumu güzel arılar çıkmışlar kurtardı gibi,





bakının ruşeti ve larva transfer ettiğimiz olan ruşet. Ana çıkmış dölenmiş ama daha yumurntaya başlamamıştı,




ben genede sırtına işaretini vurdum,



7 nolu kutunun anası yoktu bende içinde bir nolu içinde katlanır çıta olan kutuya arabada bulunan kokuyla birleştirdim.
Sonuç olarak beş adet döllenmiş ve yumurtaya atmış, dört adette döllenmiş ama yumurtaya başlamamış olarak 9 adet birde fatihte bir ruşet olmak üzere 10 adet kovanım olmuş oldu ......

Hiç yorum yok: