VAZİYET BERKEMAL

Son zamanlarda yaygınlaşan ve çiftcimizin bayağı işine yarayan dizel aynı zamlanda benzinle çalışanlarıda bulunan ve köylü arasında pat pat diye tabir edilen çapa motorlarından resimdeki araç bizim kullandığımız ve benzinle çalıştığı için biz pır pır adını verdik.:))

sekiz sene kadar önce dizelini ağır ve güç gerektiği için kullanamayacağın düşünerek babama çapa yapması için benzinlisini aldığım bu aleti babam ben bununla çapa yapmam deyince bende satıcı firmanın ramörk çekemez dediği halde,
deneme için ramörk yapıp takıtım ve olumlu sonuç alıncada hiç olmazsa tarlaya gidip gelmekte kullllanır diye ramörk takmıştım.

Eskileri yeni şeylere alıştırmak özellikle babamı alıştırmak zordur,Önceleri olaya pek sıcak bakmayan babam işe yaradığını görünce 78 yaşından sonra şöför olup bir buçuk km.uzaklıktaki fındık tarlalarına bununla gidip geliyor ve aşağı yukarı 300 kg yükünüde bununla getirebiliyordu. fakat şanzımanı arıza yapınca dedim bunu orada anlayan pek yoktur ben gelip hallederim.

31 mayıs akşamı hem pır pır adını verdiğimiz aletin tamirini yapmak hemde kovanlara yeni atıkları yapıp kovanları değiştirimek ve arılara bakım yapmak için otobüsle melekete hareket ettim.

sabah indiğim ineboludan köye gelince kahvaltıdan sonra iş çok vakitte az olunca hemen bizim pır pırı tamire koyuldum. Şanzımanı sökmek için tüm motur dağıtılıyor ve aşınan dişliyi kaynakla doldurup tesviye yaptıktan sonra moturu toplayıp ikindi namazında işim bitti.

babama göre esas işi bitirip bana göre benim esasasişime başladım ve hemen altlıkları yapmaya koyuldum.


motoru topladım,

ramörkünü taktım,ve babamı tecrübe için gönderdim,

ve doğru arılarkın yanına, arılar bıraktığım gibiydi, son geldiğimden bu yana her hangi şerbetleme yapılmadı,

daha önce istanbuldan sabit altlıklı olarak 10 adet kesip demonte olarak getirdiğim kovanların beş tanesini planyada yüzlerini temizledim. ve otobüsle geldiğim için ancak beş adet kovan kovan altlıkğı malzemesini getirmiştim,

akşam ezanına kadar beş adet kovan kuluçkalığını ı ve bir adette kovan altlığın bitirdim.

beş adet kovanı monte ettim pek vaktim olmadığı için çıkma olarak kullandığım ağaçların çivi deliklerineve çatlak yerlerine macun çekemedim.onlarıda arılar propolisle kapatırlar ,

altlık vekuluçkalıklar bitince dış cephe boyasıyla iki kat boyadım bu boya çabuk kuruduuğu için zaman ve malzemeden bayağı tasarruflu,

ALMAN USULÜ,

altlıkları, Almanyada bulunan değerli dostumuz Mehmet Yüksel kardeşimizin orada kullanılan altlıkları örnek alarak yaptım. Daha önce edirne seyahatimizde sayın Ali Şekerli abimizin de örnek alarak yaptığı altlıkları görmüştük fakat onunkilerde uçuş tahtası yoktu yine ve tel ile kuluçkalık altı 5 cm.di benim yaptığım altlıkları uçuş tahtalı ve 4 cm yükseklikte yaptım. yine trakyalı şenolda gördüğümüz model olan uçuş tahtalı olandan yaptım. ve yine ön kısmında boş kalan yere su kontrasından uçuş deliği kapama pardçasını yaptım,

aynı zamanda uçuş deliğini hem daraltacak veya havaya kaldırınca,

tamanen açık kalacak,

uçuş deliği ayar tahtasını ters çevirince tamamen kapatacak şekilde tasarlayıp yaptım

akşam olunca beş adet kuluçkalık ve altlığı bitirip iki kat boyasını bitirdim.,

kuluçkalık ta konulunca atlıkların son hali,

alt havalandırma tahtası çekildiği zaman aynı zamanda uçuş tahtasını genişletme işlevinide görüyor

telin altındaki sürgü çekilerek istediğin oranda havalandırma sağlanabir.

sürgü kapanınca. Bu altlıkların çok kullanışlı olacağını düşünüyorum.Öyleki gerek yaparken ve gerekse arıları aktardıktan sonraki ilk gözlemlerim bu yönde.

beş adet kovanı yeni yaptığım kovanlara aktardım, 10 adet kovandımdan beştanesinide çıkan kovanları rutubetlarini kurutup boyadım ve arka taraflarınada delik açtım,

özellikle güçlü kolonilerde bayağı rutubet vardı,

beş adet yeni yaptığım kovanlara kat isteyen kolonileri aktardım,

aktardığım kolonilerde arıların çıtaya çıkmak için tepe ördüklerini görmüştüm. Benim altlıklar 4 cm di arının çıtaya kolay çıkması için tahta koyayım dedim ama en son koloniye gelince aklıma geldi bende en azından bir tanesine koydum,

bu gün geldiğim dördüncü gün,daha işleri bitiremedim yeni yaptığım kovanlara kat atacağımdan ballık ve kapaklarınıda yapmam lazım onlarıda öyleye kadar bitirdim ve boyadım namazdan sonra kat atmaya ve diğer beş koloniyi kurutup boyadığım kovanlara aktarmaya başladım.

üste beş çıta koyup altta açık kalan yere ve üse "L" şekilde çuval örttüm ve kalan boşluklarada gazete kağıdı doldurdum.

10 kolonimden iki tanesi kat atılacak durumdaydı, Bakanlıkla yaptığım görüşme sonucu 7 çıta olanlarada kat attım. Çünkü babamın kat koyup petek koyacak durumu york yapamaz şerbeti zor veriyor. Bende nasip olursa bir ay sonrda tekrar geleceğim için üç tanesine daha kat attım ve böylece beş kolyoniye kat atıım.

ve kolonileri yeniden numaralandırdım son durum böyle..

geldiğimden bu yana devamlı çalıştım ancak namaz ve yemek zamanları mola verdim işim ançak akşama doğru bitirdim. Oysa bu ygün gitmeyi planlıyordum

bende bir gün dinleneyim dedim ve pazartesi gününe gitmeyi plalanladım,

ama heyhat babam ayın 5 yani pazartesi günü yakında bulunan tarlanın otlarını biçip çapasını yapalım dedi. Ne kadar yan çizmeye çalışsamda ben sana yardım ettim sende bu işi hallet deyince kaçış yok peki dedim. Çünkü hakikaten bu işlerde en büyük yardımcım odur Allah razı olsun.




ben otları biçerken dedim bir resim çekte millet perişanlığımızı görsün :))

ama ancak bu kadar çekebilmiş.ayaklardan.

otlar biçildi,

sıra çapalamaya geldi onuda hallettim ama bende bittim.

ve akşam istanbula döndüm.

şu ana kadar yorgunluğum daha gitmedi toprakla uğraşmak güzelde zaman dar olunca çekilmiyor.

ve 10 adet kolonim in son durumu bu şekilde,

birde geçen yıl içini doldurduğum fakat arılar terk ettiği sepeti sıranın en sonnune koyup içinede oğul kokusu attım olaki bir yerlerden veya benden oğul gelir,

bu kadar yorgunluğun üzerine belki iyi gelir düşüncesi ile çektiğim çiçek resimlerini yayınlıyorum,

fındık tarlaları yeşillenmiş